17 Ocak 2017 Salı

KOS ADASI (2)

                            


Yaz tatilini çok gezmeli, dolaşmalı yaşayınca Eylül ayındaki tatilimizi bildik bir yerde, sakin ve yatay geçirmek istiyoruz.


Kos, bunun için biçilmiş kaftan. Bildik, küçük, güzel, sakin bir ada...


Geceyi Bodrum'da geçirip sabah feribotuyla Kos'a geçmek üzere yola çıkıyoruz.


İlk Kos tatilimizde pideyi Bozdoğan'da yemiştik. Bu sefer Yenipazar'da yiyelim diyoruz. Pide şart!


Birkaç popüler yer var. Biz Sümer Pide'de karar kılıyoruz. 


Bir esnaf lokantası. Arka sokağa açılan yerde bir masaya oturuyoruz. Hava oldukça sıcak.


Fiziki şartlar çok iyi değil. Bakalım pideler nasıl?


Tüm pide çeşitlerinden sipariş ediyoruz. 


Herkesin favori pidesi farklı oluyor:)

 


Ben kestirilmiş peynirle yapılana bayılırken kızım kıymalıyı başarılı buluyor. En son tahinli pideyi de yiyip kalkıyoruz.


 


Şehre girmeden yolcu limanı tabelası ile sola ayrılıyoruz. Limanda Yeşil Marmaris'in acentasından biletlerimizi alıyoruz. Yan tarafta daha küçük teknelerin olduğu bir acenta da var. 


Biletlere  112 € ödüyoruz. 


Bookingten  Siesta Beach Otel için rezervasyonumuz var (120 TL). 


Eşim otel adı söyledi, ben de incelemeden rezervasyonu yaptım. Önemli olan limana yakın olması.


Ama otele gidince ne görelim, deniz kenarında, havuzlu, müstakil birimlerden oluşan bir otel. 




Çok mola verip akşamı bulduğumuza pişman oluyoruz. Yine de eşim ve kızım denize bir girip yüzüyorlar.


Yemek için yat limanına gitmeye karar veriyoruz. Liman için otelin önünden dolmuş geçiyor. Park yeri sıkıntısı olduğunu bildiğimiz için arabayı bırakıyoruz.


Son duraktan Bodrum Kalesi'ne giderken ev yemekleri olan bir restoranda yemek yiyoruz. 

Kale civarını da dolaşıp dondurma ve tatlı molası veriyoruz. Herkes yorgun ama biraz daha gezip dolmuşla otele dönüyoruz.


Sabah havuza ve plaja baka baka erkenden otelden çıkıyoruz:)

Yolda simit ve poğaçalarımızı da alıp limana geçiyoruz.


Check-in kuyruğu uzun. Alışkınım, sıraya ben giriyorum:) 


Binaya girince kişi başı 15 TL olan yurt dışı çıkış pullarını da alıyoruz. 


Pasaport kontrolünden sonra feribota biniyoruz.


30 dakika yolculuktan sonra yine pasaport kontrolü ve yeniden Kos!


Her şey tanıdık. Yolcuları karşılayıp Türk isimli otelin kartını uzatan adam bile aynı:) Tam istediğimiz gibi bir tatil başlıyor.


Bu sefer de Angelina Otel'den rezervasyon yaptırdık. Yakın olduğunu bildiğimiz için bu sefer taksiye binmedik. 


Otel de değişmemiş. Karşısındaki bakkal teyze de duruyor:)


Ve daha öğlen bile olmadı...


Bu tatili gün gün anlatmak yerine başlıklar halinde anlatmaya karar verdim.

Bakalım nasıl olacak?

 

ARABA KİRALAMA:


Ertesi gün araba kiralamaya karar verdik. Kanari Caddesinde birbirine çapraz şekilde iki araba kiralama şirketi var. Birindeki araçlar küçük ve ucuz (Günlüğü 30 €). Diğerinde daha büyük ve lüks araçlar var.


Biz onda yani Kos Executeve Cars'da karar kılıyoruz. İki kardeş bize oldukça yardımcı oluyorlar.   Lancia Ypsilon'u günlüğü 40 €'dan 3 günlüğüne kiralıyoruz. Full sigorta dahil. Araba otomatik bu arada. 


Arabanın teslim saatini de akşam olarak anlaşıyoruz. Sorun değil, diyorlar. Arabayı teslim edince otelimize de bırakıyorlar sağolsunlar.

 


 YEME-İÇME:


İşte en heyecanlı bölüm. Tripadvisordeki ilk 10 içinden seçerek gittiğimiz restoranlar şunlar oldu:


1-Lofaki Restaurant

Burası  hem lezzet hem de manzara açısından şahane bir yer. Adresi navigasyonda olmadığı için (Bu Tomtom bizimle nereleri gezdi:)) bulmakta zorlandık. Ama bir daha ki sefere daha kolay buluruz. Önce Alla ki Alla bulunacak, oradan itibaren her yere tabela koymuşlar zaten:)


Bayağı bir şehir dışında, bir tepenin en tepesinde bir yer. Ama nasıl?




Şehre oldukça yukarıdan bakıyor.

 

Oldukça da şık bir yer. Güneş batarken masalar dolmaya başlıyor. 

 

Önce değişik soslarla karışık ekmek sepeti geliyor.Sonra yemekler...

 





 

 Kızım spagettiden şaşmıyor:)

 

 

 Kağıt kebabı da beğeniliyor.

 

 

Yemekler oldukça lezzetli. Servis gayet güzel (Hesap 45 €).

 


 

Bu güzel manzarada yemek yerken denizdeki ışıklı gemiyi merak ediyoruz. Yemekten sonra üşenmeyip limanda yakından inceliyoruz:)

 

 

2-Alla ki Alla


Benim lezzet olarak en sevdiğim restoran bu oldu. Lokasyonu da çok iyi. Bir çok yere yürüme mesafesinde. 


Bahçeye servis açmışlardı ama binanın içi de çok güzel dekore edilmiş. Oluşturulan atmosfer, size kaldırım kenarında bir yer olduğunu unutturuyor.

 

 

 

Oğlum ahtapotla başlamak istedi. Pişirirken kurutulmuş olduğunu söyledi. 

 



Steak çok başarılı ve oldukça doyurucuydu:) Mantar ve patatesle servis edildi. Oğlum kalamarları beğendi.



Körili tavuk şiş ve sosun aktığı patatesler harikaydı. Değişik bir tabakta servis edildi. Şiş ve tabak tek parçaydı. (Hesap 50 €)

 

 

3-Scala Kafe


Burası Kardamena Limanında. Limanın tam karşısında. Oldukça popüler. Menüde sandviç, pizza, salata çeşitleri var. 

 

 

 

Doğrusu burası bizi pek kesmedi:) Yüzdükten sonra başka bir yerde tekrar atıştırdık. Üzerine de baklava...

 




4-Broadway Restaurant


Tripadvisorda çok övgü alan, otelimize de yürüyüş mesafesinde olan bu restoranı deneyimleyemedik. İlkinde rezervasyonsuz gittik, tüm masalar doluydu. 2 saat sonra yardımcı olabileceklerini söylediler. 


Bir başka gün de resepsiyondan telefon ettirdik. Akşam için yine yer yokmuş. Kaldırım üstü bir yer için oldukça popüler. Oğlumun aklında kaldı. Mecbur, bir daha gideceğiz:)


5-Thalia


Daha önceki gelişimizde çok beğendiğimiz, otelimize de yürüme mesafesindeki restoran.


Orası da değişmemiş. Mezeler yine 3 €:) Gerçi 15 tabağı 27 €'ya veriyorlar.


Bu sefer Theo tamamen mutfakta, servisle oğlu ilgileniyor.

 


 

Masa yavaş yavaş dolmaya başladı:)

 




İki akşam gittik. İlkinde 15 çeşit mezeyi kendileri seçmişti (Evet, 15 çeşit:)). Deniz ürünleri ağırlıktaydı.

 

 

Kızım yine spagetti bolonezle işini garantiye aldı. Çocuk porsiyonu istediğimiz halde kocaman tabakta geldi. Mezeler de öyle, inanılmaz bol. Sarımsaklı ekmekle birlikte, aman Allahım!


İkinci akşam mezeleri biz seçtik. Deniz ürünlerinden beğendiklerimizi diğer çeşitlerle harmanladık. Sadece bu seçme faslı bile insanın iştahını açıyor. 

 

 

6- Boats On The Coast

Averof Georgiou Caddesinde yemeğe karar verdiğimiz akşam aklımızda belli bir yer yok. Oğlumun sevdiği kalamar dolma yapan bir yer arıyoruz:)

 

Birkaç restorana soruyoruz, burası yaparız diyor.

 

Bu caddedeki restoranların deniz kıyısında yerleri var.

 

İçeri girince bizi başka bir dünya karşılıyor. Deniz kenarına atılmış masalar, canlı müzik, karşıda Turgut Reis...

 

 

 

Musakka kurutulmadan güzel pişmiş. Meze tabakları da gayet güzel.

 

 

 

Kalamar dolma kesildiğinde sulu olduğu görülüyor ve oğlumdan tam not alıyor.

Yemekten sonra da tatlı ve dondurma ikram ediyorlar.

 

 

 

7-Kartoulis Restaurant.

 

Kefalos Köyünde. Etrafında birkaç yer daha var. 

 



Biz gyros ve pirzola sipariş verdik. Yemekler çok heyecanlı değildi:)


 

 


Bu yerlerin dışında birkaç yerde de gyros yedik. Lezzetleri standarttı. 


KOS PLAJLARI:

 

Önce nerede ne var bakmak lazım.

 

 

1- Ag. Stefanos Plajı:

 

Buraya Kamari Köyünden ulaşmak mümkün. Karşıda St. Nicholas Adası ve kilise var. Yüzerek gidenler olduğu gibi bizim gibi deniz bisikletiyle de adaya gidilebilir. Ama adaya çıkmak için deniz ayakkabısı şart.



Hem yüzmek için hem de tarihi kalıntıları görmek için çok güzel bir plaj. Yalnız deniz oldukça sığ. Rahat yüzebilmek için açılmak lazım:)


 

Arabayla plajın kenarına kadar gelmek mümkün:)


Sadece küçük bir minibüsten bozma bir satış yeri var. Tedarikli gitmekte yarar var:)


2-Therma Plajı:

 

Daha önceki Kos tatilimizde burayı çok sevmiştik. Belediye otobüsü tam aşağıya inen yolun başlangıcına kadar getiriyor. Ama iniş yolu bayağı zorlu.

 

Bu sefer arabayı yukarı bırakmak yerine aşağıdaki park yerine inmeye karar veriyoruz. Bu şekilde yolun yarısını kurtaracağız:) 

 




İnerken yol böyle. Problem olmadı. Ama çıkış için aynı şeyi söylemek zor. Bir ara uçuruma gidiyoruz diye çok korktum. Bir daha arabayla, asla!

 



 

Taşlarla çevrili alanda kaplıca suyu var. Oldukça sıcak. Bu sudan dolayı  plajda kıyıya vuran dalgalar da sıcak oluyor. Bu nedenle plaj boyunca uzanıp keyif yapmak şahane.


Yüzmekse kayalardan ötürü çok mümkün değil. Denize giriş çıkış oldukça zahmetli. Ama "sıcak deniz" fikri için değer.


Plajın girişinde küçük bir kafe var. Başka da bir şey yok. Plajı olduğu gibi korumuşlar. Öyle ki; keçilerle beraber tatil yapıyorsunuz:)


3-Kardamena Plajı:

 

Kardamena güzel bir kasaba. Arabayı kasaba merkezine bırakıp sahile doğru yürüyoruz. Her yer, kafe, restoran. 


 

Biz plajı çok sevdik. Hem su sevdiğimiz gibi soğuk hem de deniz birkaç adım sonra derinleşiyor.

Plaj, diğer tarafa doğru da uzanıyor.

 

4-Mastichari Plajı:

 

İşte burası enteresan bir plaj. Adanın güney tarafındaki sakin plajlarında yüzdükten sonra iki kez geldik.

 



Her zaman dalgalı bir plaj. Bu nedenle kite sörfçülerin gözde plajı.


 

Burada büyük bir otel de var. Onun plajında denize girdik. Dalgalarla  yüzmek çok eğlenceli ve tabi yorucuydu:)

 

 

5-Paradise Plajı:

 



Su sporlarının yapılabileceği güzel bir plaj. Bu plajın yanında daha bir çok plaj da var. Arabayla birbirleri arasında bağlantı olan daha sakin plajlar:Sunny , Markos, Magic Beach.



 




6-Tigaki Plajı: 

Geçen tatilimizde gitmiştik. Bu sefer uğramadık. Şehir merkezinden otobüslerle ulaşım mümkün. Kenarında çokça kafe ve restoranla popüler bir plaj.


KOS'TA TEKNE TURU:


Arabayı teslim ederken aynı şirketten ertesi gün için tekne turu biletlerini de aldık (Kişi başı 20 €). Tekne sabah limandan hareket etti. Kapasitesinin üstünde yolcu aldı. 


 

Tur pragramında 3 ada var: Pserimos, Kalimnos ve dönüşte yerleşim yeri olmayan Plati Adası. 





İlk olarak uğradığı Pserimos Adası, oldukça küçük, tek köyü olan bir ada. Plajın arkasında kalan yeri gezmek için birkaç dakika yetti:)

 

 



Plajı yüzmek için çok uygun.






Köy bu kilisede bitiyor:)


İkinci uğrak yeri olan Klimnos büyük bir ada. Burada ilk olarak yemek yiyeceğimiz restorana götürdüler. Seçenek olarak köfte spagetti, balık ve tavuk menüleri vardı. Yemekler vasattı. Tur fiyatına dahildi.


Restorandan biraz daha güneye doğru 500 metre yürüyünce plaja ulaştık.




Sahili taşlıktı. Ama asıl sürpriz bizi denizde bekliyormuş. Oğlum deniz gözlüğüyle dalınca yüzdüğümüz yerlerde denizin dibinin görünmeyecek kadar derin olduğunu, 3-4 metre açılınca bir uçurumun başladığını söyledi. Aman Allahım...


Yüzerken tanıştığımız Klimnoslu bir öğretmen kadın, Bodrum'a gidip gelerek ve dizi izleyerek öğrendiği Türkçe kelimelerle bizimle sohbet etti. 


Verilen saatte tekneye döndük. Dönüş yolunda aşağıdaki yerleşim yeri olmayan Plati Adasında yüzme molası verdik. Adaya çıkmadan tekneden denize girdik.






KÖYLER:


Zia Köyü:

 

Güneşin batışını izlemek için adada popüler bir yer. Bizde bir gün güneşi burada batıralım dedik.

 

Köye giden 2 yol var. Tomtom'un bizi yönlendirdiği yoldan gittik ve köyün büyük otoparkına ulaştık. Ücretsiz:)

 

Yol boyunca alışveriş dükkanları var. Bize Şirince'yi anımsattı.






Geldiğimize değdi mi? Kesinlikle!

 

Platani Köyü:

 

Bu köyde çokça Türk olduğunu biliyoruz. Hem onun için hem de domates reçeli almak için programımıza ekledik.  


 

 

Bir restoranın bittiği yerde yol kenarına park etmek istedik. Hemen restorandan müdahale ettiler. Sonra bulduğumuz park yerine de kamyon geldi. Kısmet değilmiş:)


Biz de alışveriş yapmaktan vazgeçerek Asklepion'a doğru yola çıkıyoruz. Oldukça yakınız zaten. Burasının dünyanın ilk şifa merkezi olduğuna inanılıyor.



Ağaçlıklı bir yoldan kalıntılarına ulaşırken serinlemiş olduk:)





DÖNÜŞ:

Artık bir gelenek: Kale ilçesindeki Shellde pide yemek!





Ama illa ki tahinli pide:)





Notlar:

1-Bu 6 günlük gezinin maliyeti düşündüğümüzün biraz üstünde oldu. 1000 €'yu buldu. Araba kiralama, tekne turu derken masraf arttı.


2-Ada bizi hiç yormadı. Toplu ulaşımla da gezilebilirdi. Nitekim daha önce öyle yapmıştık.


3-Tatilin en güzel taraflarından biri kesinlikle yemeklerdi. Tripadvisor bizi hiç üzmedi:)


*İlk Kos tatilimiz burada:)