20 Şubat 2018 Salı

ARABAYLA BANSKO 3 (2018)

Yarı yıl tatilinde yeniden Bansko yollarındayız. Ama bu sefer kesin kararlıyız, İpsala'dan çıkacağız:)


İlk iki sefer Kapıkule'den çıkmıştık. Bunun avantajı tek gümrük geçmek. Ama bu güzergahta dağa tırmanmak zor. Dön dön bitmiyor.


İpsala'dan çıkınca hem Yunan hem Bulgar gümrüğünü geçmek lazım evet ama yol daha insaflı:)


Daha önceki ülkeye girişlerimizi hep İpsala'dan yapmıştık. İlk defa buradan çıkacağız. Arada İpsala Sınır kapısının canlı kameralarından bizim tarafın yoğunluğuna bakıyoruz. Genelde sakin.


1. Gün


Konaklamamızı Biga'da yapıyor, yola çıkmak için acele etmiyoruz. Maksat İstanbulluların yoğunluğuna denk gelmeyelim:)


Çardak'ta karşıya, Gelibolu'ya geçiyoruz.




Bizim de martılı vapur fotoğrafımız olsun, değil mi:)


Saat 11 gibi kapıdayız. İlk girişte bir gişeden geçiyor ve yeşil sigortayı soruyoruz. Hemen girişte sağdaki binaymış. Biraz sıra var. 


15 günlük yeşil sigorta eskiden 63 € idi. Kur yükselince 47,5 € yapmışlar. TL olarak ödeyince bankanın komisyon alması nedeni ile düşük kurdan hesaplıyorlarmış. Kredi kartında Merkez Bankası kurundan hesaplama yapılıyormuş. Bu nedenle € veya kredi kartı ile ödeme tavsiye ettiler. 


Yolu takip edip soldaki binadan da yurt dışı çıkış pullarını aldık (Kişi başı 15 TL). 


İlk gişede pasaportlara, diğerinde ruhsat ve yeşil sigortaya bakıldı. Araç sahibinin ya arabada olması ya da noterden muvafakat vermesi lazım.


Artık Yunan gümrüğündeyiz. Burada Kapıkule'deki Bulgar gümrüğü gibi tekerlek yıkayan havuz yok:)




Yunan tarafında balcı halen var:)



Yollar artık tanıdık. Yukarıdaki Dedeağaç ve Gümülcine tabelası.


Sınırdan yaklaşık 80 km sonra gelen ilk otoban gişesinde 1.70 € ödüyoruz.




Dedeağaç'tan geçiyoruz. Bu güzergahta görmediğimiz bir burası kaldı. Kısmet!

Otobandan Kavala kavşağında ayrılıp kuzeye doğru yöneleceğiz.

İkinci bir otoban gişesi daha: 2,40 €. Gişelerde para problem olmuyor. Gerekirse bozuyorlar. Rakam zaten dışarıdaki ekranda yazıyor. 

Kavala'da ana yoldan ayrılıyoruz. Otoban artık bitti.




Yolu planlarken çok kararsız kalmıştık, geceyi Türkiye'de mi geçirelim yoksa Kavala'da mı diye. Ama evimizden çok karlı, tipili bir günde çıkınca çok uzağa gidemeyip kendimizi Biga'ya attık:) 

Birkaç kasabayı geçiyoruz. İlk durağımız Drama.

Bu bölgeden Karasu Nehri geçiyor. Çocuklara eşim anlatıyor: Bu nehir mübadele sırasında sınır kabul edilmiş. Bu nehrin batısındaki Türkler mübadeleye tabi tutulurken, doğusundaki Gümülcine, İskeçe, Dedeağaç muaf tutulmuş. 

Herkes sessiz, yolu izleyerek devam ediyoruz.






Dün yolda Drama Köprüsü Türküsünün değişik yorumlarını dinlemiştik. Köprü belki yerinde yok ama Hasan'ın diyarına bir gidelim bakalım...


Navigasyona şehir merkezi yazıp şehir parkının kenarına park ediyoruz. Burada hemen önümüzde Eski Cami var. Osmanlı döneminde cami olan bina, bugün kilise olarak kullanılıyor.




Bulunduğumuz alan oldukça işlek. Öğle yemeğini burada yemeye karar veriyoruz.

Ayrıca şehir parkında şifresiz wi-fi var.

Yola devam...


Önümüzde sınır var. Yunan gümrüğünü beklemeden çıkıyoruz. Bulgar gümrüğünde şu tekerlek yıkama havuzundan var mı, Yunan vatandaşlarından da 3 € alıyorlar mı diye bakıyoruz. Evet, havuz var ama boş. 

Bulgar tarafından da sıra yok. Pasaportu gösterip gümrüğün sağında duran konteynerden 10 günlük vignet alıyoruz (8 €).



Bu yolun daha az virajlı olduğunu daha önceden görmüştük. Birkaç noktada buzlanma vardı ama genellikle yol rahattı. Bu da bize zaman kazandırdı.




Bu seneki otelimiz Razlog bölgesinde. Bansko'ya 5-6 km uzaklıkta.  Sakin bir bölge. Otelden 1 gecelik rezervasyon yapmıştık. Oda+kahvaltı 35 €. 


Odayı görüp beğenince rezervasyonumuzu uzatıyoruz. 

Bansko merkeze gidip önce Leva alıyoruz. Biz €'yu  1.90'dan bozdurduk ama 1.92 olan yerler de gördük daha sonra:)

Kayak takımlarını kiralama işini bugün yapalım diyoruz. 

Gondolanın ilk istasyonunun karşısında çokça mağaza var. Biz onların sırtındaki bir yerden kiralama yapacağız. 




2 kayak takımı, bot ve kask için günlük 40 Leva ödüyoruz.


Gondolanın hemen sağ tarafında Aldo market var. Daha doğrusu buradaki tüm marketleri Aldo almış. Alışveriş yapıp çıkıyoruz.

Buradaki Aldo'nun en pahalı market olduğunu, yol üzerindeki Aldo marketlerin daha hesaplı olduğunu zaman içinde gördük. Tam turist işi olmuş.

Bugün kayak yok ama yukarılara bir bakalım diyoruz.

Tofana Otelin bulunduğu nokta piste giriş için çok elverişli. Bugün otelin önüne park edip bahçesindeki ateş çukurunun önünde bir şeyler içiyoruz.





Buradan akşam yemeği için Dobrinishte kasabasına gideceğiz. Buradaki Makedonska Krachma restoranı geçen sene çok beğenmiştik. Tekrar bi deneyelim.




Buranın oteli de varmış. Öğle servisini bahçeye de açıyorlar.

Cumartesi itibariyle çok kalabalık. Yer yokmuş. Biraz ısrar edince bir masa ayarladılar. 

Bu yıl Türkçe menü hazırlamışlar.



Fiyatlar şahane, yemekler çok güzel.




Beyler işkembe çorbası ile başladılar.


Ana yemekleri farklı söyledik. Sonraki günler için fikir edinelim diye:)




65 Leva hesap ödüyoruz. Canlı müzik başlayacak ama çok yorgunuz. Bulgar şarkıcının Mavi Mavi şarkısını dinleyemeden otele dönüyoruz:)

Bu arada yarın akşam için de rezervasyon yaptırıyoruz. Oğlum babasının ismini Kril alfabesi ile yazınca bundan sonra rezervasyona da ihtiyaç kalmıyor. Her akşam şöminenin önündeki masayı veriyorlar:)

2. Gün


Kahvaltıda 4 menü seçeneği var. Çocuklar French toast (Bildiğimiz yumurtalı ekmek) olan menüyü tercih ediyorlar.


Razlog'tan Bansko merkeze giden yollar böyle.




Kayak merkezi soldaki zirvede. Siyah pistler inanılmaz görünüyor. Bence mavi pistler bile çılgınca:)


Kayak takımlarını teslim alıp Hotel Tofana'ya doğru çıkıyoruz. Ama o da ne, polis yolu kapatmış, geçiş yok.


Meğerse 2 gündür Bulgar Snowboard şampiyonası varmış. Gündüz yukarıya araç geçişine izin verilmiyormuş.


Biz de ne yapalım, o noktadan piste çıkardık çocukları. 2 km kadar ama olsun, ısınmış olurlar:)



Çocukları aşağıdan alıp tekrar yukarı çıkarıyoruz.

Bu arada Gondola hakkında bilgi verelim. 1 günlük kişi başı sınırsız ski pass 58 Leva. Bir defalık up-down fiyatı ise  28 Leva. Sabahları inanılmaz kuyruk oluyor. Shuttle takviyesi yapıyorlar.

Öğle yemeği için Makedonska Krachma'ya gideceğiz. Ama ondan önce Dobrinishte'deki kayak merkezine görelim dedik.

Telesiyejlerle tepeye çıkılan nokta için yola çıktık.

 

Yol temizlenmemiş. Vazgeçip restorana geri dönüyoruz:)

Dobrinishte, sakin bir kasaba.





Bugünkü keşfimiz mantar soslu lahana sarması:)





Bir tatlı ve kahve molası için Baba Vuna'ya gidiyoruz. Burası ev yemekleri tadında yemekler yapan self-servis bir yer. Banya yolunda.






Artık otele gidiyoruz. Biraz dinleneceğiz.

Akşam yemeği yine Makedonska Krachma'da.

Beyler önden işkembe kavurma alıyorlar.





Ardından diğer yemekler geliyor.



Bu akşam hesap 56 Leva.


Otele dönerken 30 Levalık yakıt alıyoruz. Dizel 2.20 Leva.



3. Gün



Bugün her zamanki pist dışında Polyanna'ya da çıkıyoruz. 


Burası Gondola'nın gittiği nokta. Bundan sonra daha yukarılara telesiyej çıkıyor.



                             



En heyecanlı pistlerden biri aşağıdaki:)



                                              




Pist sayısı çok.


                                              



Öğle yemeği için Razlog'a gidiyoruz. Cafe Di Papi'de yiyeceğiz. 


Güzel bir kafe. Pizzası ile meşhurmuş. 




Pizzalara 20 Leva ödüyoruz. 



Bugün Hotel Tofana'nın olduğu bölgedeyiz. 





Köşede 2 pist birleşiyor. Bu noktada bir de kafe var. Sıcak içecekler için iyi.


Baba Vuna'da yine tatlı molası veriyoruz. 


Akşam Yemeği için Razlog'da birkaç yer bakıyoruz. İçimize sinmiyor.


Yine Makedonska Krachma:)


4. Gün


30 Leva'ya dizel alıp Milli Park alanına doğru çıkıyoruz. Giriş ücreti 12 Leva. Biraz daha yukarıda muhtelif pistler var. Hepsinde otopark var.





Restoran ve kafe oldukça kalabalık. 







Buradan aşağıya kadar kesintisiz 9 km kaymak mümkün. 


Öğlen yemeğini Baba Vuna'da yiyoruz. 

Bugün tursitik bölgede değil de Bansko'nun gerçek çarşı merkezinde dolaşıp alışveriş yapıyoruz.


Otelde dinlendikten sonra aklımızda birkaç restoran var. Onlara bakıyoruz, bu arada da Razlog'u gezmiş oluyoruz.






Aklımızdaki restoranlardan biri kapanmış, Diğeri çok güzel. Adı Türk Banyosu:)


Havalandırması iyi olmadığı için yemek kokuyordu. Çocuklar beğenmedi. 


Kader bizi yine Makedonska Krachma'ya attı:)







Siparişleri artık Bulgarca verebiliyoruz. Zaten Balkanlardaki diller birbirine çok yakın. Bazen Boşnakça veya Makedoncayla karıştırıyoruz ama o kadar da olur:)




                                               




Yemek seçmek her zaman zevkli:)



       

Sebzeli pilav ve lahana sarması muhteşem.



Hesap 56 Leva. Türk çayı da ikram ediyorlar.


Yemekten sonra Cafe Di Papi'ye gidiyoruz.




Tatlıları daha güzelmiş.




Tatil olunca kola ve dondurma özgürlüğü de oluyor:)


Hesap 12 leva.

5. Gün







Bu yıl Bansko'da çok kar yok. Yollar temiz.







Yukarıda görülen Polyanna. Bugün de oraya çıkıp 12 Leva Milli Park giriş ücretini ödüyoruz. 



Oğlum yukarıdan kayarken biz de kızımla Tofana civarındaki kafede sıcak bir şeyler içip abisini bekliyoruz:)

Öğlen yemeğini Baba Vuna'da yiyip kaymaya devam...


Akşam üstü kayak takımlarını teslim ediyoruz. 

Akşam yemeği yine Makedonska Krachma'da:)

 




Cafe Di Papi'de de tatlılarımızı yiyip otele dönüyoruz.


6. Gün


Güzel bir havada İpsala'ya doğru yola çıkıyoruz. Bulgar sınırından Yunan sınırına çıkmak çok sürmüyor.


Bu güzergahta görmediğimiz bir Dedeağaç kaldı. Ana caddesini bulmak zor olmuyor. Sahili izleyen bu cadde oldukça kalabalık.

Yemek yemek için biraz içerilere doğru gidip temiz bir yer bulup yemeğimizi yiyoruz. 

Zaten buradan sonra sınır.



Her seferinde heyecanla geçiyoruz buradan.


Hoşbulduk...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder